Pandemi Döneminde Güçlü Bağışıklık Sistemi

Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılının Aralık Ayı’nda ortaya çıkan korona virüs, kısa zamanda tüm dünyayı etkisi altına almayı başardı ve bu salgın DSÖ (Dünya sağlık örgütü) tarafından bir pandemi olarak ilan edildi. Geçen bu sürede hala korona virüs hakkında yeterince bilgiye sahip değiliz. Virüsle başa çıkmak için henüz net ve etkili bir tedavi metodu geliştirilmemiştir fakat bu süreci daha az hasarla atlatabilmek için güçlü bir bağışıklık sisteminin koruyucu olabileceği düşünülmektedir. Vaka sayılarının hızlıca arttığı içinde bulunduğumuz pandeminin ikinci dalga döneminde, güçlü bir bağışıklık sistemi hastalığa karşı direnç konusunda hayati önem taşımaktadır.

Bağışıklık sistemi, vücudun bakteri, virüs ve mikroplar gibi dış tehlikelere karşı kendini savunma mekanizmasına denir. Bağışıklık sisteminin geliştirilmesinde etkili birçok faktör bulunmaktadır ve bunlardan biri de beslenmedir.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için tüketilmesi gereken besinler

1- Probiyotikler

Bağırsaklar, vücudun ikinci beyni olarak adlandırılır. Bağırsaklarda sindirimi gerçekleştirmeye yarayan trilyonlarca bakteri vardır, bu bakterilerden bazıları iyi bakteriler olurken bazıları kötü bakteriler olarak adlandırılır. Bağırsakta yaşayan bu bakterilerin tümüne bağırsak florası adı verilir. Probiyotikler; bağırsaklarda yaşayan, vücudu zararlı bakterilerden koruyan ve bağırsağın doğal dengesini sağlayan iyi bakterilerdir. Bağırsaklar, merkezi sinir sisteminden bağımsız çalışabilirler. Yani bağırsaklarımız, sadece sindirim sistemini düzenleyen bir alt bölüm olarak kendi kararlarını kendisi verebilir.

Bağırsak florasını oluşturan iyi bakteri sayısını arttırmak bağışıklık sisteminin güçlülüğü açısından oldukça önemlidir. Çünkü mutlulukla direk ilişkisi bulunan serotoninin yaklaşık %90’ı bağırsak mukozasından salgılanmaktadır. Ne kadar çeşitli beslenirsiniz bağırsaklarınızdaki bakteriler de çeşitlenecek ve bağırsak floranızın kalitesi yükselecektir. Sürekli aynı şeylerle beslenirseniz bağırsak bakterilerinizin kalitesi düşecektir.

Bu sebeplerle bağırsak sağlığımızı geliştirmek, hastalıklara karşı bağışıklık geliştirmemiz açısından çok önemlidir. Yapılan son çalışmalar; sindirim sorunları yaşayan bireylerin grip v.b sık görülen hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bu yüzden günlük beslenmenize probiyotikleri katmanız bağırsak sağlığınız açısından oldukça önemlidir.

Probiyotiklerden zengin bazı besinler;

Yoğurt

Kefir

Turşu (özellikle lahana turşusu)

Şalgam

Tarhana

2- Bal

Vücudumuz için en yararlı besinlerden olan balı muhakkak günlük beslenmemize eklemeliyiz. Bal, bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi sayesinde vücudumuzun grip gibi enfeksiyonlara karşı direncini arttırmaktadır. Bağırsak ve mide florasını iyileştirmeye yardımcıdır.

Günümüzde doğal bala ulaşmak oldukça zordur. Bu yüzden rengine bile şüphe ile yaklaştığımız balın kalitesinin renk ile bir alakası yoktur. Balın açık veya koyu renkli olması sadece balın kaynağına bağlıdır. Renginin balın kalitesi ile ilişkisi yoktur. Balın soğuk havada muhafaza edilirken birkaç ay gibi bir süre içerisinde kristalleşmesi normaldir. Balın kristalleşmesi doğal olduğunun bir göstergesidir. Kristalleşen balınızı, benmari usulü hafif bir ısıtma işlemi uygulayarak tüketebilirsiniz. Fakat piyasada çok fazla kalitesiz bal olduğu bir gerçektir. Bu yüzden muhakkak güvendiğiniz yerlerden ve güvendiğiniz markalardan alışveriş yaparak olabildiğince doğal ve organik ürünleri tercih etmelisiniz.

Balı, tatlılarınızda veya bitki çaylarınızda şeker yerine kullanarak tatlandırıcı özelliğinden faydalanabilirsiniz aynı zamanda kahvaltılarınızda kontrollü bir şekilde bala yer verebilirsiniz.

3- Zencefil

Yapılan araştırmalar, zencefilin enfeksiyonları önlemeye yardımcı antienflamatuar ve antioksidatif özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Bağışıklık sistemini destekleyerek enfeksiyonlara karşı tepkileri hızlandırmaya yardımcıdır. Antiseptik etkisi sayesinde mide ve bağırsak enfeksiyonlarına karşı etkilidir.

Taze kök zencefili, kabukları soyularak ıhlamur gibi bitki çaylarının içine katabilirsiniz veya baharat olarak yemeklerinizde kullanabilirsiniz.

Eğer hamileyseniz veya emzirme dönemindeyseniz hekiminize danışmadan zencefili tüketmemelisiniz. Hamilelik döneminde tüketilen zencefil, hamilelikte düşüğe sebep olabilmektedir. Aynı zamanda 2 yaşından küçük çocuklarda ve kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerde tüketimi uygun değildir.

4- A Vitamini

A vitamini, karaciğerde depolanabilen bir vitamindir. Yapılan çalışmalar ile özellikle solunum yolu enfeksiyonlarına karşı A vitamininin koruyucu etkisi olduğu ispatlanmıştır. Doğru ve dengeli beslenme ile günlük A vitamini ihtiyacımızı rahatlıkla karşılayabiliriz. A vitamini güçlü bir antioksidandır. Cilt ve göz sağlığını destekler, serbest radikallerle savaşarak kanserli hücreleri bloke eder ve yaşlanmayı geciktirir.

A vitamini kaynakları;

Hayvansal kaynakları: Süt, tereyağı, karaciğer ve yumurta

Bitkisel Kaynakları: Ispanak, havuç, portakal, kayısı, yeşil biber, pazı, kış kabağı gibi özellikle koyu yeşil yapraklı sarı ve turuncu renkli sebzeler

5- C Vitamini

Hepimizin hastalık belirtilerini hissettiğimiz ilk anda sarıldığımız bu vitaminin, eksikliğinde bağışıklık sisteminde ciddi zayıflamalar görülmektedir. C vitamini, vücutta depo edilemeyen bir vitamin olduğundan günlük olarak alınması gerekir. Dengeli ve çeşitli beslenme ile kolayca alınabilen bu vitamin için supplementlere gerek duymadan, günlük olarak yeterince sebze ve meyve tüketerek ihtiyaç duyduğumuz kadarını fazlasıyla alma imkanımız vardır.

Sağlıklı ve yetişkin bir bireyin günlük ihtiyacı olan C vitamini miktarı 90 mg’dır. Yoğun stres altındaki bireylerde ve alkol, sigara alışkanlığı olan bireylerde günlük C vitamini ihtiyacı daha yüksektir. Bu yüzden her gün ihtiyacımızın biraz daha üzerinde C vitamini almakta fayda vardır. Hayvansal kaynaklar C vitamini açısından oldukça fakirdir, en iyi kaynakları sebze ve meyvelerdir.

C vitamini kaynakları:

Mandalina

Kuşburnu

Yeşil Biber

Portakal

Kivi

Roka, maydanoz, tere

Karnabahar

Ispanak

Limon

6- Çinko

Çinko, çok güçlü bir antioksidandır. Eksikliğinde bireyler hastalığa duyarlı hale gelebilirler. Yeterli miktarda alınan çinko, A vitamininin anti-kanser etkisini arttırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda oluşan yeni kanser hücreleriyle de savaşır. Eksikliği depresyon ve sinirlilik haline neden olabilir. Bağışıklık sisteminin baskılanmasının yanında, eksikliğinde konsantrasyon bozuklukları ve saç dökülmeleri görülür.

Çinko kaynakları:

Özellikle kabak çekirdeği, badem ve ceviz gibi yağlı tohumlar

Kırmızı et

Kuru baklagiller

Bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla sadece yediklerinize dikkat etmek yeterli değildir. Düzenli uyku, düzenli egzersiz, alkol ve sigaradan uzak bir yaşam tarzı, düzenli su tüketimi ve stresten uzak bir yaşam tarzı sağlıklı ve çeşitli beslenme ile birlikte bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için yapabileceğiniz şeyler arasında yer almaktadır.

El ve ağız hijyeninize dikkat ettiğiniz ve sosyal mesafenizi koruduğunuz sağlıklı günler dilerim.